Bundan tam 107 yıl önce 18 Mart 1915'de, Çanakkale'de verilen bu mücadele küllerinden yeniden doğan bir milletin miladı sayılmış, bu zaferle birlikte tarihin akışı değişmiştir. Oldukça ağır ve kısıtlı imkanlarla batının en güçlü ordularına karşı kazanılan ölüm-kalım savaşı neticesinde ulaşılan bu büyük gurur, esaret altında yaşayan milletlere de ilham kaynağı olmuştur. Her bir köşesinde ayrı bir kahramanlık hikâyesi bulunan ve Çanakkale’yi geçilmez kılarak verdikleri mücadeleyle düşmanlarının bile takdirini kazanmış olan ecdadımız ile ne kadar çok gurur duysak azdır.
Yurdun dört bir yanından gelerek vatan savunmasına katılan yiğitler cephede siperlerde omuz omuza çarpışmış, bu mücadeleyi zaferle taçlandırmış, böylece üzerinde yaşadığımız coğrafyayı bir kara parçası olmaktan çıkarıp, bir ruh ve değişmez bir öz haline getirmiştir. Çanakkale’de şahlanan ruh, milletimizin inanç ve mayasını oluşturan ruhtur. Bugün de her zamankinden daha çok aynı ruha, inanca ve duyguya ihtiyacımız var. Yeni nesillerimizi bu yüce duygularla yetiştirmeli, atalarımızın emanetini genç nesillere doğru bir şekilde aktarabilmeliyiz.
