Yıldızbağları Mahallesi'nde müstakil bir evde yaşayan 47 Taş'ın, 25 yıl önce geçirdiği trafik kazasında beli kırıldı.
Yaşamını bedensel engelli olarak sürdürmeye başlayan Taş, bu süreçte çocukluktan gelen hayvan sevgisiyle sokakta bulduğu bir kediye evinde bakmaya başladı.
Daha sonra mahalledeki sahipsiz bütün kedilere kapısını açan ve evini onlara göre dizayn eden Taş, 20 yılı aşkın süredir 45 kedi ile yaşamını paylaşıyor.
Bununla da yetinmeyen Taş, sahipsiz 35 kediyi de besliyor, sokaktaki hasta ve yaralı kedilere de yardım eli uzatıyor.
Taş, bütün gününün kedilerle geçtiğini söyleyerek, "Kediler benim çocuklarım. Kedilerle ilgilenmek bana terapi oluyor. Önceliğim onlar. Onlar için yaşıyorum." dedi.
Evinin çatı katında da doğum yapan kedilerin bulunduğunu, sokaktakiler için de kapının önüne sürekli mama bıraktığını dile getirerek, kazanın ardından hayvanlarla hep iç içe yaşam sürdüğünü söyledi.
"ENGELLİ MAAŞIMIN ÇOĞUNU MAMAYA VERİYORUM"
Sabah uyandığında ilk işinin kedilere mama vermek olduğunu anlatan Taş, onları besledikten sonra kahvaltısını yaptığını ifade etti.
Taş, "Engelli maaşımın çoğunu mamaya veriyorum. Kedilerle huzur buluyorum." dedi.
Engelli maaşının yetmediği zamanların da olduğunu dile getiren Taş, baktığı kedilerin çoğunun evine hasta ve yaralı geldiğini kaydetti.
Taş, "Onları seviyorum. Onlar hastalandıklarında kendimi eksik hissediyorum. Ben onların hayatına göre yaşıyorum, onlar bana göre değil. Evde yalnızım, engelliyim, çıkıp dolaşamıyorum, herhangi bir sosyal aktivitede bulunamıyorum. Kediler bana tedavi gibi geldi. Onlarla ilgilendiğim zaman egzersiz de yapmış oluyorum. Sağlığıma iyi geliyorlar. Yavruluyorlar, torunlarım oluyor. Onları biberonla besliyorum. Bunlar benim yaşama sebebim." sözlerine yer verdi.