Başta İzmir Yarımadası’na özgü erkence türü zeytin ağaçları olmak üzere pek çok tarım ürününün üretildiği bir alan olma özelliği taşıyan bölgede, binlerce yıldır kesintisiz olarak kadim üretim yöntemleri uygulanıyor. İklim krizine uyumlu geleneksel yağmur hasadı tekniklerinden, yerli tohumlarla yetiştirilen pek çok tarım ürününün üretildiği bir Kadim Üretim Havzası olan bu bölgede, binlerce üretici geçimini sağlıyor. İzmir’in Menderes ve Seferihisar ilçeleri sınırlarındaki birçok köyü etkileyerek binlerce insanın yaşamını ve nadir canlı türlerine ev sahipliği yapan bölge doğasını tehdit eden projeye yönelik olarak uzmanlar iki büyük tehlikeye dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor: Havada oluşacak yüksek ısıdaki nem ile hava ve su kaynaklarına karışacak olan zehirli maddeler.
Orhanlı köyünde faaliyet göstermekte olan jeotermal sondaj çalışmalarına verilen ÇED kapsam dışı kararına doksan dokuz köy sakiniyle birlikte davacı olan Orhanlı Köyü Kültür Doğa Gençlik ve Spor Kulübü Derneği başkanı Yaşar Buyruk: “Köyümüz, temiz havasıyla, ürettiği sağlıklı gıdayla, asırlık zeytin ağaçlarıyla yaşayan bir köy. Yüzlerce yıldır burada üreterek yaşıyoruz. Bu bölge İzmir’in sağlıklı gıda ve zeytinyağı ihtiyacını karşılayan, doğasıyla binlerce canlıya ev sahipliği yapan bir yer. Bu bölgeye yapılması planlanan jeotermal arama çalışmalarına yönelik olarak ÇED kapsam dışı kararı verilmesi yasalara uygun değil. Şu anda sondaj çalışmaları süren bölge zeytin ağaçlarıyla iç içe, köyümüzün yerleşim alanınınsa yanı başında. Doksan dokuz köylümüzün vekaleti ve derneğimizin tüzel kişiliği olarak hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Köyümüz zeytin ağaçlarıyla, doğal güzellikleriyle, temiz havasıyla yaşamaya devam edecek.” dedi.