Gündem

Mersin Büyükşehir Belediyesi MER-EK Halk Ekmek Büfeleri Kadınlara Emanet

MER-EK BÜFELERİYLE KADINLAR “EKMEKLERİNİ KAZANIYOR”

Mersin Büyükşehir Belediyesi MER-EK Halk Ekmek Fabrikası, 2019’un Kasım ayında tamamladığı bakım, onarım ve yenileme çalışmalarının ardından ekmek büfelerinde de yeni satış modeline geçti. Yeni modelle nüfus yoğunluğu ve talepler doğrultusunda büfe sayıları ve yerleşim noktaları yeniden ele alındı. Ekmek büfelerinde kadınlara özgü bir “özelleştirme” modeline de giden MER-EK, büfelerin işletmesini kadınlara emanet etti.

Her biri ayrı bir zorlu hayat mücadelesine ve hikayeye sahip kadınların ortak noktası iş arayışı. Buluşma noktaları ise MER-EK Halk Ekmek Büfeleri. Sabahın erken saatlerinde fabrikadan gelen taptaze ekmekleri çalışkanlık, hijyen ve güler yüzle gün boyu vatandaşlara ulaştıran kadınlar yeni işlerinden oldukça memnun.Satış kapasitesi artan ekmek büfeleri artık daha işlevsel.

Ekmek büfelerinin sayısı ve yerleşim planıyla ilgili düzenlemelere giden MER-EK yetkilileri, eski modeldeki hataları tespit ederek iyileştirme yolları geliştirdi. Eski modele göre belirli lokasyonlarda yakın aralıklarla konuşlandırılan toplam 54 büfeyle günlük 35 bin ekmek satışına ulaşılıyordu. Yeni modelle nüfus yoğunluğu ve talepler dikkate alınarak büfelerin yerleşim planları yeniden ele alındı.

Yeni modelle ucuz ve kaliteli ekmeğe ulaşımda sıkıntı yaşayan vatandaşlara da ulaşan MER-EK, stratejik planıyla işlevsiz büfeleri kapatarak işlevsel 38 büfeyle daha fazla vatandaşa ulaşmaya başladı. 54 büfeyle günlük 35 bin ekmek satışı yapan MER-EK, yeni uygulamayla satış kapasitesini genişletip 38 büfeyle günlük toplam günlük 50 bin ekmek satışına ulaştı. Kadınların görev başındaki özverisi, çalışkanlığı ve hijyeniyle ortaya çıkan vatandaş memnuniyeti, satış kapasitesini arttıran en önemli etken oldu.

“Maddi anlamda çok sıkıntı çekiyorduk”

Büyükşehir Belediyesi’nde kadın istihdamına pozitif ayrımcılık uygulamalarına katkı sunan MER-EK Halk Ekmek Fabrikası, ekmek büfelerini de kadınlara emanet etti. Büfeleri işleten her biri ayrı hikayeye sahip kadınlardan biri 38 yaşındaki Arzu Tekin. Güneykent Mahallesi’nde 8 No’lu büfeyi işleten Tekin, 4 çocuk annesi. İki evlilik yaptığından ve zorlu yaşam mücadelesinin ardından yeni işiyle tanışma hikayesinden bahseden Tekin, “Özellikle maddi anlamda çok sıkıntı çekiyorduk. Bu doğal olarak maneviyatı da etkiliyordu. Zincirleme gelişen bir durumdu. Arkadaşlarımdan, mahallede bulunmuş olduğum çevremden belediyenin böyle bir projesi olduğunu duydum. Düşünmedim, gittim başvurdum. Değerlendirmeye aldılar. Arkasından kabul ettiler, çok teşekkür ediyorum kendilerine” diye konuştu.

“Son dönemlerde yaşanan kadına şiddet olayları göz önüne alınınca bu proje çok anlamlı”

Projenin olumlu sonuçlar getirdiğini ifade eden Tekin, şu an üzerindeki baskılardan kurtulduğunu belirtti. Tekin, şunları söyledi:

“Güzel, iyi niyetli yapılmış bir proje. Bana çok iyi geldi. Manevi anlamda çok iyi geldi. Maddi anlamda da iyi geldi. Üzerimdeki baskıları da azalttı. Şu an çok memnunum. Belediyemiz çok güzel çalışıyor. Özellikle şu son dönemlerde yaşanan kadına şiddet olayları göz önüne alınınca bu proje çok anlamlı geliyor. Sadece bedensel şiddet değil. Psikolojik şiddetler de var. Ruhsal olarak ciddi anlamda etkileniyoruz. Ben çok yararını gördüm. Şu an için çok güzel bir ortamdayım.”

“Bütün kadınlar bence girişimci olsun”

Ekmek büfelerindeki kadınlardan biri de 23 No’lu büfeyi işleten 41 yaşındaki 2 çocuk annesi Derya Soysal. Bir süre çeşitli fabrikalarda gece vardiyalarında çalışan anne Soysal, çocuklarına ve ailesine yeterli zamanı ayıramadığı için yeni bir iş arayışına çıktığını söyledi. Tarsus yolu üzerindeki fabrikalara iş başvurusu yaptıktan sonra dönüşte MER-EK Halk Ekmek Fabrikası’na da iş başvurusu yapmaya karar verdiğini ifade eden Soysal, şöyle devam etti:

“İş aradım, tesadüfen Tarsus yolu üzerinde iki fabrikaya gittim. Oradan gelirken eşime ‘dur’ dedim. ‘Neden’ dedi. ‘Ekmek fabrikasına gireceğim’ dedim. ‘Neden gireceksin’ falan dedi, kızdı hatta. ‘İş arıyorum, ben iş bulacağım’ dedim. ‘İyi, tamam’ dedi. Hatta güldü biraz, dalga geçti. Büfeleri kadınlara veriyorlarmış. Konuştuk, işe ihtiyacımız olduğunu anlattık. ‘Tamam alın anahtarı gidin büfenizi açın, hayırlı işler’ dediler. Sabah ekmeğim geldi, çok mutlu oldum. Bütün kadınlar bence girişimci olsun. Kadınlar daha verimli olsun. Mesela yol süpüren bir kadın gördüğü zaman insan daha güvende hissediyor kendini. Kadınlara verilen bu olanak çok güzel. Başkanımıza buradan teşekkür ediyoruz.”

“Umutlarımız tekrar yeşerdi”

Sozdar Aksakal ise 24 yaşında bir üniversite mezunu. Türkiye’deki üniversite mezunu işsiz gençlerden yalnızca birisi olan Aksakal’ın yolu MER-EK Halk Ekmek Fabrikası’yla kesişti. Akkent Mahallesi’ndeki 45 No’lu büfeyi işleten Aksakal genç bir kadın olarak kendi ayakları üzerinde durup, kendi ekonomisini oluşturduğu için oldukça mutlu. Büyükşehir Belediyesi’nin kadınlara pozitif ayrımcılık uygulamasını olumlu bulduğunu belirten Aksakal, “Kadınların ayakta durması, maddi özgürlüğünü elinde tutabilmesi için belediyemizin kadınlara verdiği istihdamı destekliyoruz. Çok mutlu etti bizi. Umutlarımız tekrar yeşerdi. Çünkü erkeklerden bir beklentimiz olmaması gerektiğini düşünüyorum. Belediyemiz de bu anlamda kadınlara önem verip böyle bir iş imkanı sundu bize” diye konuştu.

Vatandaşlar büfelere “kadın eli” değmesinden memnun

Akkent Mahallesi’ndeki ekmek büfesinden her gün düzenli olarak ekmek aldığını söyleyen vatandaş Arif Aktaş, Sozdar Aksakal’ın güler yüzünden memnun kaldığını dile getirdi. Aksakal’ın hijyene de büyük özen gösterdiğini vurgulayan Aktaş, “Ekmek verirken eline eldiven takıyor. ‘İstemez, ben köy çocuğuyum’ diyorum ama o yine ‘Bu benim görevim’ diyor, takıyor” dedi.