ŞOK DİYETLERDEN UZAK DURUN!
Öncelikle kısa sürede aşırı kilo verdiren şok diyetlerden uzak durun. Yaza hazırlanırken hızlı kilo vereceğim diye sağlığınızdan olmayın. Kilo vermek basit bir matematik mantığına dayanmaktadır. Vücuda alınan kaloriden fazlası yakıldığında kilo verilir. Kalorik açık olarak adlandırılan bu durumda dikkat edilmesi gereken çok düşük kalorilerle beslenmemektir. Çok düşük kalorili şok diyetler; bağışıklık sisteminin zayıflamasına, hastalıklara ve kas kaybına neden olmaktadır. Kendinizi aç bırakmadan yeterli ve dengeli beslenerek hızlı kilo kaybı sağlamak mümkün.
KAHVALTI YAPARAK METABOLİZMANIZI HIZLANDIRIN
Kahvaltının atlanması veya saatinin ötelenmesi, gece boyu süren açlık süresini daha da uzatacağından metabolizmayı yavaşlatmaktadır. Uyandıktan sonra en geç bir saat içinde kahvaltı yapmak, metabolizmayı hızlandıran en önemli adımdır. Zaman ve iştah problemlerinden dolayı kahvaltıyı atlayanlar için daha pratik ve daha hafif kahvaltı alternatifleri geliştirilebilir.
ÖĞÜN ATLAMADAN DÜZENLİ BESLENİN
Diyet sürecinde en sık yapılan hatalardan biri kalori kısıtlamasını düşünerek öğün atlamaktır. Öğün atlamak kan şekerinde düşme, sonraki öğünde daha fazla yeme gibi durumlara yol açtığından daha fazla kalori alımına sebep olarak uzun vadede kilo artışıyla sonuçlanmaktadır.
SU OLMAZSA OLMAZ
Yeterli su tüketimi, sağlıklı kilo verme sürecinin olmazsa olmazıdır. Vücutta gerçekleşen tüm metabolik olaylar suya ihtiyaç duymaktadır. Günlük su ihtiyacı kişiye göre değişmekle birlikte kilogram başına 30 ml su tüketerek günlük gereksinim karşılanmalıdır.
DOĞRU KARBONHİDRATLARI SEÇİN
Zayıflamak isteyenlerin genellikle ilk yaptığı şey ekmeği hayatından çıkarmak oluyor. Fakat verdiğiniz kiloları geri almak istemiyorsanız ekmeği düşman olarak görmekten vazgeçmelisiniz. Doğru karbonhidratları yeterli miktarda tüketmek diyet sürecinde halsiz, yorgun hissetmenizi önleyecek ve kalıcı kilo vermenizi sağlayacaktır. Beyaz un, rafine şeker ve bunlarla hazırlanmış besinler yerine tam buğday unu, tahıllı ekmekler, kepekli makarna, bulgur gibi kompleks karbonhidrat kaynakları tercih edilmelidir.
LİFLİ BESLENİN
Sebze, meyve ve kurubaklagiller gibi yüksek lif içeriğine sahip besinler; tokluk süresini uzatmakta, kan şekerini dengelemekte ve sindirim sistemini düzenlemektedir. Her öğünde mevsim sebzelerinden oluşan salata, günde 1-3 porsiyon meyve ve haftada 1-2 öğün kurubaklagil tüketmek lifli beslenmenizi sağlayacaktır.
BİTKİ ÇAYLARINI ALIŞKANLIK HALİNE GETİRİN
Bitki çayları, yeme isteğini kesen ve metabolizmayı hızlandıran kalorisiz içeceklerdir. Çiğ kuruyemişlerin beraberinde yeşil çay, iyi bir ara öğün seçeneği olabilir. Özellikle tarçınla demlemek veya içerisine kabuk tarçın atmak, iştahınızı baskılayacaktır.
EGZERSİZİ İHMAL ETMEYİN
Egzersiz, metabolizmayı çalıştırmakta ve yağ yakımını gerçekleştirmektedir. Egzersiz, diyetle kombine edildiğinde daha hızlı ve daha fazla kilo vermenizi sağlayacaktır. Ayrıca egzersiz, kilo verdikçe yaşanan deri sarkmalarını önleyerek daha fit bir görüntüye ulaşmanıza yardımcı olacaktır.
GEÇ SAATLERDE YEMEK YEMEYİN
Gün batımıyla birlikte metabolizma yavaşlamaya başlamaktadır. Bu sebeple geç saatlerde tüketilen besinlerin yakımı daha zor olmaktadır. En son öğün, uyumadan en az 2-3 saat önce yapılmalıdır.
KALİTELİ UYKU UYUYUN
Besin tüketiminin kontrol edilmesi ve metabolizmanın çalışması için düzenli uyku şart. Az uyumak, kortizol salınımını arttırdığından stres durumuna yol açmaktadır. Stres, yemek yeme isteğini uyaran bir faktördür. Bu nedenle günlük 6-8 saatlik kaliteli uyku, kilo kontrolünde önem taşımaktadır.
